Bugün insanların kurduğu hayallere baktığımız zaman, bunların aslında insanların temel gücülerinden geldiğini söyleyebiliriz. Bir aile kurarak mutluluğa ulaşmak, belki de üreme gücünün bir sonucudur. Maddi geliri iyi olan bir hayata ulaşmak veya güzel bir evde yaşamak veya güvenli bir yerde olmak. Bunlar hep insanın güvenlik, barınma, daha iyi beslenme veya daha iyi bir hayat yaşama, hayatta kalma bir düzüyle ilişkilendirilebilir. Lakin insanların kurduğu hayaller arasında, gücülerle başlayan bu hayaller, insanın öncelikle kendi çıkarını maksimize etmeye odaklandığı ve kendine odaklı olduğu için, doğanın çeşitliliği ile çelişmeye başlar. Buradan ne demek istiyorum?
Hemen söyleyeyim. Duanın çeşitliliği, içinde sadece hayal kuran bireyin değil, birçok hayal kuran farklı bireyin veya canlının olduğu veya güdülleriyle hareket eden bir sürü farklı canlının olduğu bir bütündür. Ve sizin kendi çıkarınızı maksimize ettiğiniz hayalinizi başka bir birey de kendi çıkarlarını maksimize etmek üzere kuruyor. O kendi hayalinde en iyi durumdayken siz de kendi hayalinizde en iyi durumdasınız. Ve sizin hayal ettiğiniz hayat veya o hayatı size ulaştıracak olan kişiler kendi yaşam şartları içerisinde, kendi hayat yolculuklarında, sizin karşınıza çıktığı zaman veya siz o hayat yolu içerisinde, o hayalinize ulaşmak için o yolu geçtiğiniz zaman diğer bireylerle ister istemez bir çatışmaya gireceksiniz.
Ve bu çatışmada sizi hayallerinizi kurduğunuz veya hayal kurmanızı sağlayan o ilk idealizminizden kopartacaktır. Bu sebepten dolayı aslında insan genel olarak ulaşamayacağı hayalleri kurar, ona ulaşmak için çabalar, o hayallere ulaştığında ise aslında hayalini kurduğu şeyi hissedemediğini fark eder. Çünkü yol insanın hislerini götürmüştür. Yol, bireyi değiştirmiştir. Bu yüzden bazı hayaller vardır ki, ulaşsanız bile aslında asla onlara ulaşamayacaksınızdır.
Yorumlar
Çelişkiler sadece hayallerde gerçek olur
belki de bunlara sahip olmak iyidir
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız