Bir insanın kendisiyle konuşmasının delilik olabileceği söylense de, aslında benim düşünceme göre her insanın durup kendisiyle konuşması gereken anları vardır. Bundan insan ne kadar kaçsa da bunu yapmak zorunda kalabilir. Çünkü benim düşünceme göre her insanın sadece kendisiyle, ama sadece kendisiyle konuşup kendisiyle çözebileceği durumları vardır. Bunu sözlerle anlatmak pek de kolay değildir.
Belki genel bir tarif yapmak gerekirse, geçmişten gelen bir acı ya da travmal, günlük hayatımızda yaşadığımız ve üzerimize gelen genel bir durum, bazı duygular, bazı hisler, dışarıya açamadığımız, utandığımız, korktuğumuz veya çekindiğimiz, içimize tuttuğumuz ne varsa, bunları konuşabileceğimiz tek kişi sadece kendimizdir. İnsan belli başlı şeyleri konuşmak için psikologlara dile gidebilir veya her şeyi konuşabileceği bir insana hayal edebilir. Ancak işin gerçeğine geldiğimizde bazı şeyleri psikologlar veya psikiyatrlar bile çözemez, sadece siz çözebilirsiniz. Siz kendinizle yüzleştikçe kendinizle ilgili olan ve sadece kendinizle konuşabileceğiniz problemlerin üstesinden gelebilirsiniz.
Bu yüzden benim düşünceme göre bir insanın kendisiyle konuşması bir delilik değildir aslında. Sadece kimseye anlatamadığı konuları kendince bir çözme çabasıdır. Bazı şeyleri kimseye anlatamayız ve bu yüzden sadece kendimize anlatabiliriz. İçimizde kalıp bizi yiyip bitiren bir probleme dönüşeceğine en azından kendimizle konuşarak hem bir çözüm bulabilir hem de içimizi dökmüş oluruz. En azından kendimize.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız