Bir insanın hayatındaki en büyük trajedilerden birisi nedir? Ailesini kaybetmesi mi? Bir sağlık problemi yaşaması mı? Evladını kaybetmesi mi? Emeklerinin boşa çıkması mı? Bir insanın hayatındaki en büyük trajedi nedir diye sorarsanız, aslında, hepsinin birden aynı anda yaşanabileceği bir trajedidir. O trajedi ise, inandığı her şeyin yalan olduğunu anlamasıdır. Veya bununla yüzleşecek bir hale gelmesidir. Çünkü, sizin bütün sevdikleriniz, bütün emekleriniz, hepsi inandığınız gerçekliğin içinde yaşanır.
Ve siz, inandığınız şeylerin yalan olduğunu anlarsanız, bununla yüzleşirseniz, aslında sevdiklerinizin de yalan olduğunu anlarsınız, emeklerinizin de yalan olduğunu anlarsınız. Hepsini aynı anda kaybetmiş gibi olursunuz. İşte, bir insan için en büyük trajedi bu sebepten dolayı, inandığı şeylerin yalan olduğunu fark etmesidir. Belki bir dini ilanıyorsunuz, belki eşinizin sizi sevdiğini ilanıyorsunuz. Belki yıllardır uğruna emek verdiğiniz kurum, kuruluş veya bunun gibi bir şeyin sizin inandığınız ideallerle doğru orantılı olduğunu zannediyorsunuz. Bir düşünsenize, bunların yalan olduğunu bir düşünsenize, onca zamandır içinde bulunduğunuz veya birlikte olduğunuz şeylerin yalan olduğunu, inandığınız şeylerin yalan olduğunu düşünsenize, bununla yüzleşebilir miydiniz, bunu kaldırabilir miydiniz?
İşte pek çok insan bunu kaldıramayacağı için sonunda yalan olduğunu anlasa da o yalanları savunmaya başlar. Çünkü pek çok insanın bu büyük trajediyle yüzleşecek cesareti ya da iradesi yoktur. İşte bu yüzden insanlar yalanları savunurlar, gerçekleri veya hakikatleri değil. Ya yalanları savunurlar veyahut da gerçeklik zannettikleri ama gerçek olmayan gerçekleri savunurlar ama hakikatlere ulaşamazlar.
Yorumlar
Gerçekle yüzleşme korkusu insanı yalana yönlendirir
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız