Bugün bizlere yaşamamız için sunulan yaşam tarzlarına dikkat ettiğimizde genellikle haz odaklı bir yaşam tarzı sunuluyor. Ve haz ve mutluluğu da kötü alışkanlıklarla, anlık zevklerle dolu bir hayat olarak karşımıza çıkarıyorlar. Peki, bu neden oluyor olabilir? Yani neden bize sunulan hayatlar aslında son derece kalitesi düşük bir hayat tarzı oluyor? Anı yaşaması söylenir insanın. Ama oysa ki insanı insan yapan en büyük özelliklerden birisi zaman kavramıyla yaşamasıdır, ileriyi düşünebilmesidir.
Enteresan bir durum. Gerçekten de bize sunulan hayatlar bizim ömrümüzü boşa harcamamıza sebep olacak hayatlar oluyor. Bir düşünsenize, anlık keyiflere ya da eğlenceye adanmış, bireysel hazlara adanmış bir hayat, bir insanın ne kadar büyük bir şey yaratmasına katkı sağlayabilir ki? İnsanlığa ne katabilir böyle yaşayan birisi? Ya da kendine ne katabilir? Hiçbir şey, koca bir hiç. Ama bu yaşam tarzı bizlerin daha fazla tüketmesine, daha az sorgulamasına ve daha kolay yönetilmesine sebep oluyor.
İşte bugün bize sunulan yaşam tarzlarının altındaki sır belki de bu olabilir. Daha kolay yönetmek. Belki de popüler kültürün altındaki şeytanlık budur. Daha kolay yönetmek. Çünkü popüler kültürlü yaşamanın açıkçası bize uzun vadede hiçbir faydası olmayacak. Aksine zararı olacak. Bizim zamanımızı çalacak, enerjimizi çalacak, gençliğimizi çalacak. Ve bize hiçbir faydası olmayacak. Ama yönetilmiş olacağız.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız