Hepimiz genetik olarak anne ve babalarımızın kopyalarıyızdır. Bu kaçınılmaz gerçek dünyaya onlardan bir parça olarak gelmemize neden olur. Yani zaten benzer huylar taşıyoruzdur. Ardından bebekliğimizsen itibaren bu insanlarla zaman geçiririz. Bir insanın sıfır ve yedi yaş arasında zihinsel gelişimini büyük ölçüde tamamladığını düşünürsek aslında ailemizde gördüğümüz davranışları da kendimize kopya edinmiş oluruz.
Bu davranışları yine onlardan aldığımız zekamızla harmanlayıp dışarı bir portre gibi gözükürüz. Aslında hepimiz bizi yetiştiren insanların çizdiği sanat eserleriyizdir. Ergenlik döneminde ise pek çoğumuz farklı bir yol çizmeyi deneriz. Bu bizim kendimizi farklı bir birey olarak inşa ettiğimiz süreçtir. Ama gençken tecrübesiz ve bilgisiz olduğunuz için aslında ailemizden gördüklerimizi uygulamaya devam ederiz. En sonunda geldiğimiz nokta ise aslında ergenliğimiz bittiğinde çevremizden, hayat tecrübemiz sen ve ailemizden gelenlerin bir karışımıdır.
Ama temeller sıfır ve yedi yaş arasında ailemizde atıldığı için pek çok davranışımız ister istemez ailemize çekilecektir. Onlar gibi hayata bakarken ya da onların sevdiği şeyleri genel olarak sevip onların sevmediği şeyleri sevmezken buluruz kendimizi. Bu sebeple bir şekilde pek çoğumuz en sonunda ailelerimize benzeriz. Çünkü ergenlikte ve sonrasında gördüğümüz her şeyi aslında temelde onlardan aldığımız zihin yapısı ile yorumlayıp hayatta onların çıkardığı sonuçları çıkarırız. Az sayıda insan ailesinin ötesine geçip bir fark yaratmayı başarabilir.
Yorumlar
Bu kaçınılmaz bir durum gibi
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız