İnsanların bazen hayatlarının uzaklaştığı bazı anlar olur veya bazı günler olur. Bu bir tatil olabilir, bir ile çıkılmış bir yemek veya bir buluşma olabilir. Ki genellikle bunlardır. Bir de buralardan çıkıp gerçeğe geri dönmek vardır ki bu bir insan için önemli bir aşamadır. Bu aşamada insanlar kendilerine gerçek dışı gibi gelen anlarda neler yaşadıklarını iyice bir düşünürler. O anda birlikte oldukları insanları düşünürler. O anda gittikleri yerleri düşünürler.

Ve o anda düşündükleri ile vardıkları sonuçlar arasında olumlu ya da olumsuz bağlantılar kurarlar. Kurulukların olumlu ve olumsuz bağlantıları ise, tamamen kendi akılları ile yaptığı bağlantılar olur ve bu sayede gerçeğe dönmüş olurlar. Gerçeğe döndükten sonra, gerçek gibi olmayan, kendi hayatlarından olmayan o anı analiz ederler ve gerçekçi bir bakış açısıyla oradaki insanlar hakkında kararlar verirler.

Gerçek hayatımıza dönüş pek çok insan için o kadar da mutlu olmayan bir andır. Çünkü insanlar aslında gerçek olmayan o farklı hayatlarda, farklı anlarda devamlı kalmak, devamlı yaşamak isterler. Belki de insanların hayatta en çok ulaşmak istedikleri şeylerden birisi bu olabilir. Bu bir histir. O anların bizde yarattığı hisler. Az sayıda insan sadece insanlığa katkı yapacak uğraşların peşinde koşabilir. Kalan pek çok insan ise doğrudan ya da dolaylı olarak gerçek olmayan bu tarzanların peşinde koşar veya bunu isterler. Sonra da gerçeğe dönerken acı çekerler.