Bir insan düşünün, hayatının önemli bir kısmını evinde geçirmiş olsun. Evet, arkadaşlarıyla oyun oynamış olabilir, büyürken bir okula gitmiş olabilir. Ama mesele büyümeye gelirse, gününün önemli bir kısmını okul hariç evinde geçirmiş bir insan düşünün. Bir insan düşünün ki, bilgisayarı insanlardan daha çok görüyor olsun. Bir insan düşünün ki, hayatı bilgisayarda, internette okuduğu yatılardan veya izlediği videolardan öğreniyor olsun. Bir insan düşünün ki, aslında hayatı bir bilgisayar ekranından yaşamış ve görmüş olsun.

Aslında bu bir insan değil. Aslında bu, günümüzü insana ne oluşturacak olan yeni kuşağın özeti olabilir. Hem de sadece bizim ülkemiz için konuşmuyorum, tüm dünya için konuşuyorum. Gelişmiş bütün ülkelerde bu daha da fazla olacaktır. Çünkü gelişmiş ülkeler teknolojiye daha çok adapte oldular ve hayatlarının içine daha çok soktular. Peki bu insanlar ne yapacak?

Bir düşünsenize, dışarı çıkıp gerçek hayata atılmak zorunda kalacağı zaman, ekonomik şartlarını zorladığı zaman, çalışması ve çabalaması gerektiği zaman, bilgisayardan öğrendikleriyle ne kadar devam edebilir veya nasıl gözükecektir? Muhtemelen çok yapay gözükecektir, yapmacık gözükecektir. Ayaklı bir kişisel gelişim kitabı veya ayaklı bir blog yazısı gibi gözükecektir. Sanırım önümüzdeki yıllarda bu tarz insanları daha çok görmeye başlayacağız. Belki hemen değil ama yavaş yavaş sayıları artacak. Çünkü insanlar her geçen gün daha fazla teknolojiyle büyüyorlar.