İnsanlar aslında pek çok şeyin farkındadır. Sadece farkında oldukları ve bildikleri şeylerle yüzleşmek istemezler. Onları dile getirmek istemezler. Konuşmak istemezler. Çünkü yüzleştikleri zaman bir kırılma yaşayacaklardır. Ama bunu bilirler. Bir şekilde bilirler. Sadece söyleyemezler. İçten içe bildiklerini kendi içlerinde tutmaya devam ederler. Bunu ise anlamanın en iyi yollarından birisi, bir insana herhangi bir şekilde olumlu ya da olumsuz bir söylemde bulunduğunuzda, buna nasıl tepki verdiğine bakmaktır.

Ne kadar itiraz ettiğine bakmaktır. Ne kadar yalanladığına bakmaktır. Eğer karşınızdaki iyi bir yalancı veya yalan söylemek konusunda özellikle çaba sarf eden birisi değilse, genellikle tepkilerinden ne olduğu ortaya çıkacaktır. Her nensiz bir insana olumsuz bir şey söylediniz ve o insan bu olumsuz söyleminize karşı belki evet ya da hayır demekten başka hiçbir şey söyleyemedi. O olumsuz söyleminize karşı sağlam bir argüman üretip bunu çürütemedi.

Eğer bu çürütme olmazsa muhtemelen o kişi de aslında söylediğiniz olumsuzluğun içten içe farkındadır, bunu biliyordur ama sadece söylemek istemiyordur ya da kabul etmek istemiyordur ve bu yüzden hayır ya da evet diyerek konuya veya konuşmaya devam ediyordur. Eğer gerçekten yalancı biriyle karşı karşıyaysanız ama size yalandan da olsa sağlam argümanlarla gelmeye çalışacaktır.