Bir insanın başkalarına kızdığını düşünebilirsiniz. Ya da başkalarına kızgın olduğunu da düşünebilirsiniz. Başına kötü olay gelen bir insan veya başkalarından haksızlık yaşadığını düşünen bir insan ilk başta başkalarına kızabilir. Ama günün sonuna geldiğimizde o insan aslında kendine daha çok kızmaya başlayacaktır. Çünkü başımıza gelen her türlü kötü olay aslında bizim hatamızdır bir şekilde. Bir düşünün. Birisi size bir kötülük yapabiliyorsa bunu nasıl yapabilmiştir? Sizden çok mu üstündür? Sizden çok mu güçlüdür? Siz izin vermezseniz size bir kişi kötülük yapabilir mi? Siz izin vermezseniz bir insan size kolay kolay yalan söyleyebilir mi?
Siz demek ki bilgisiz olduğunuz için size yalan söylenebildi. Ya da siz izin verdiğiniz için size bir haksızlık yapılabildi. Yanlışı yapandan çok yaptıran suçludur aslında. Şöyle düşünün. Diyelim ki sizin bir eviniz var ve evinizin camlarını açık unutup dışarı çıkıyorsunuz. Ya da kapısını açık unutup dışarı çıkıyorsunuz. Sonra evinize hırsız giriyor. Hırsıza mı daha çok kızarsınız, kendinize mi? İşte insan da aslında hayatta kendi başına gelen olaylardan daha çok bu şekilde kendisi sorumludur ve kendisi kızmalıdır, kendisine kızmalıdır.
Siz izin vermezseniz kimse size bir haksızlık, bir kötülük veya bunun gibi başka bir şey kolay kolay yapmayacaktır. Çünkü işin doğrusunu söylemek gerekirse, siz istemeseniz de haksızlık veya kötülük yapabilecek birisinin veya bu güce sahip birisinin size denk gelme olasılığı ve sizi denk gelse bile size kötülük yapma olasılığı çok çok düşüktür. Neredeyse yok denecek kadar düşüktür. Siz bulaşmazsanız kimse de size bulaşmaz.
Yorumlar
İnsan önce kendisi ile olan hesabını çözmeli
bence bu durum kişide biter
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız