Bir insanın hayatı içinde verebileceği en zor ama en anlamlı ve kendisine en çok fayda sağlayacak mücadelenin başında kişinin kendiyle verdiği mücadele vardır. Bu mücadeleyi zor yapan şey, bireyin bizzat kendi arzularına, kendi duygularına, kendisi yapan her şeye karşı büyük bir mücadele vermesidir. Rakibi ne ondan daha güçlüdür ne de ondan daha zayıftır. Rakibi kişinin bizzat kendisidir. Aslında kendi içindeki diğer benlikleridir desek daha doğru olur.
Peki birey hangisi olacak? Bir bilinç kazanıp kendi rasyonel benliğine mi döner yoksa arzularına ve duygularına mı kapılıp gider mi? İşte bireyin kendiyle olan mücadelesi tam olarak bunu bize gösterir. Eğer bir birey bilinç kazanmayı başarırsa ve iradesini de güçlendirmeyi başarabilirse, zaman içinde kendi arzuları ve duygularıyla hareket etmeyi bırakıp, kendi aklının çizdiği rasyonel bir yolda giderlemeye başlayacaktır.
Lakin birey bunu başaramaz ise ve bilinç kazanamaz ise, zaten kendi içgüdüleri onu nereye sürüklerse oraya gidecektir. İnsanın kendisiyle olan didişmesinin başlamasının ilk adımı bireyin bilinç kazanmasıdır. Yani neyi, neden yaptığını sorgulamaya başlaması, bunu anlaması ve yaptığı eylem ve davranışların hayatta kendisi için daha faydalı olması adına, bu uğurda gerekirse kendi arzularını ve duygularını da yaşamamaya, kısmaya başlamasından kaynaklanır. Bu sebepten dolayı kişinin kendisiyle olan didişmesi hem en zor hem de en faydalı mücadeledir.
Yorumlar
uykusuzluk sebebi
Sadece güçlü iradeler insanın kendisi ile olan didişmesini sonuca götürebilir
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız