İnsanlar motivasyon kaybının nasıl olduğuyla veya niye yaşandığıyla ilgilenmek yerine genellikle motivasyonun nasıl kazanılacağıyla ilgilenir. Bugün internete girdiğimizde bu konuyla ilgili bir sürü yazıp çizen kişi görebilirsiniz. Ancak işin gerçeğine bakarsak aslında motivasyon böyle kolay kolay kazanılan bir şey değildir. Kazanıldığı zaman da kolay kolay kaybedilmez ama kolay kolay kazanılan bir şey olmadığı da ortadadır. Peki motivasyon dediğimiz şey nasıl kazanılabilir? Bunun üzerinde biraz durursak karşımıza bir süreç çıktığını göreceğiz.
Motivasyon aslında bir sürecin sonucudur. Yani bir insan belli olaylar yaşadıktan sonra, hayata karşı genel bir mücadele motivasyonu kazanır. Bunu basitleştirerek anlatırsak, şöyle diyelim. Bir takım düşünün. Bu takım ligde bir türlü ilerleyemeyen, kazanamayan bir alt küme takımı olsun. Bu futbol takımı, başına onu gerçekten yükseltmek isteyen bir başkan geldiğinde veya bir teknik direktör geldiğinde bunu yapmak için doğal olarak çabalamaya başlayacaktır. O çabaladıkça, belki de takım içinde ona itiraz edenler olacaktır. Bunun için kavga edenler olacaktır. Ortada bir çatışma başlayacaktır. Teknik direktöre inanmayanlar ve teknik direktörün kendisi arasında. Ama sonuçta bir şeylere inanan ve istekli, kararlı birisi gelmiştir.
Bu değişimi isteyen kişiler ile değişime karşı olan kişiler arasında yaşanan çarpışmalarda kazanan taraf kim olursa onun istedikleri olacak ve takım o yöne gidecektir. Burada takımın neler yaşadığı aslında çok önemlidir. Değişim istemek çok önemlidir. Değişim istememizi sağlayacak olan süreç ise genellikle bizim acı çekmemize sebep olan şeyler yaşamamız olacaktır. Yani siz eğer acı dolu olaylar yaşamazsanız aslında değişim de istemeyeceksinizdir. Buradan da şunu anlıyoruz ki hayata karşı gelen bir mücadele motivasyonu kazanmak genellikle acı çekmekten ve o acıya karşı bir değişim isteğinden geçecektir. Böyle bir sürecin sonunda insan ya motivasyon kazanır ya da motivasyon kazanamaz.
Bu sürecin sonunda bir insan motivasyon kazanırsa eğer, hayatın kendine karşı getirdiği pek çok sorunu ve güçlüğü bertaraf etmeyi başaracaktır. Çünkü mücadele motivasyonu, tüm başarıların en önemli başlangıcıdır aslında bir insan için. Yani çok güçlü olmanız, çok fazla kaynağa sahip olmanız, aslında bunlar bir motivasyonla sizin yol almanızı sağlar. Bir amaçla sizin yol almanızı sağlar. Eğer bunları yoksa o kadar da çok yol alamazsınız. Ancak iyi bir motivasyonla gücü de, kanağı da elde edip yolunuza devam edebilirsiniz ve pek çok sıkıntıyı bertaraf edebilirsiniz. Peki ya sonra ne olur? Er ya da geç bütün sıkıntılarınızı def ettikten sonra neler olur? İşte ondan sonra da kaçınılmaz bir motivasyon kaybı başlayacaktır.
Bu motivasyonun neden bittiğiyse, aslında motivasyonun neden başladığı sebepleriyle aynıdır. Motivasyonu başlatan süreç, büyük bir problem veya problemler yumağıyla birlikte gelen bir değişim isteği olmuştur. Yani, insanı harekete geçiren şey sorunlar ve motivasyon da bu sorunları çözme isteği, bu sorunları çözebileceğine dair bir inançla gelmiştir. Ve insan zor olanı seçip harekete geçmiştir. Ancak ortada da bir sorun kalmazsa, mücadele edecek bir şey kalmazsa, her şey yolunda gitmeye başlarsa, tüm süreci başlatan o sorunlar yumağı ortadan kalktığı için kaçınılmaz bir motivasyon ve heves kaybı olacaktır. Çünkü insan, süreci başlatan en önemli dinamini kaybetmiştir, problemlerini kaybetmiştir, sıkıntılarını, dertlerini kaybetmiştir. İşte buna motivasyon kaybı diyebiliriz. Bu kaçınılmazdır. Ve aslında bu, zayıflığında başlangıcıdır. Yani bir zayıflama sürecinin başlangıcıdır. Sorunlar ve onlara karşı bir çözüm isteği, motivasyon geliştirdi. Sorunsuzluk ve sorunsuzlukla birlikte gelen motivasyon kaybı da bireysel gelişimi yavaşlatacağı için ve azim ve kararlılığı azaltacağı için motivasyon kaybına birlikte bir başarısızlık veya bir yavaşlama süreci gelecektir.
Bu durumun tarihte örneklerini görebilirsiniz. Gücünün doruğuna ulaşan pek çok imparatorluk ne zaman çökmeye başlamıştır, savaşacak bir şey kalmadığı zaman çökmeye başlamıştır. Tabi bu çöküşün süresi devletten devlete değişir. Mesela Roma İmparatorluğu savaşacak kimseyi bulamadıktan ve gücünün zirvesine eriştikten sonra 300 yıl kadar bir tek başına hüküm zamanı yaşamıştır. Ancak devletlerin geneline baktığımız zaman ise, çok güçlenmiş devletlerin geneline baktığımız zaman ise bu o kadar da uzun değildir. Çünkü mücadele edecek, savaşacak bir şey kalmayınca motivasyon kaybı kaçınılmaz olarak gelecektir. Ve motivasyon kaybı tembelliği, tembellik yozlaşmayı, yozlaşmada zayıflığı art arda getirecektir aslında. Bu da bir zincirleme süreçtir. Motivasyon kazanımının bir süreç olması gibi motivasyon kaybı ve sorunların tekrar başlaması da bir süreçtir. Yapılabilecek en iyi şey, bir insanın hayatında kendisinde yapabileceği en iyi şey, mümkün olduğunca motivasyonla hareket etmeyi bırakıp disiplinle hareket etmeye başlamasıdır. Yani motivasyon iyidir. Bir insanın disiplinle yapabileceğinden çok daha fazlasını ona yaptırabilir. Ama her zaman motivasyonla hareket ederse bir insan kaybedebilir. Bu yüzden motivasyonu kaybetme aşamasına gelindiğinde bir insan hemen disiplinli bir şekilde çalışmalarına devam etmelidir. Hevesli olsun ya da olmasın.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız