Diyelim birisi size bağırdı ya da kötü bir söz söyledi diyelim. Bunu kafaya takmak mı daha doğrudur yoksa hiç kafaya takmamak mı daha doğrudur? İşte bugünkü konumuz böyle bir şey tam olarak. Hadi diyelim kafeye taktınız ve olayın üzerine gitmeye başladınız. Sonuçta ne olacak? Belki bir karşılık vereceksiniz. Belki o size bağıran insanı zor duruma düşmesine sebep olacaksınız. Belki o sizin zor duruma düşmenize sebep olacak. Bu konsantrasyon, zaman ve enerji kaybı olacak sizin için.

Çünkü bir insanla uğraşacaksınız. Ya da hiç aldırmamayı seçebilirsiniz. Bu durumda da bütün enerjinizi ve odağınızı kendinize odaklamaya devam edeceksiniz. O insanı aldırmayacaksınız bile. O size bağıran kişi kendi sorunlarıyla boğuşurken siz de kendi yolunuzla gitmeye devam edeceksiniz. Çünkü size bağıran birisinin muhtemelen bir sürü problemi vardır. O bir sürü problemle uğraşırken zaten siz niye ona dert olasınız ki?

Zaten kendi hayatı yeterince kötü. Bu açıdan bakarsanız aslında size bağıran biriyle muhatap olmanıza bile gerek kalmaz. Buradaki tek olay bazen insanların sinirlenmesidir ve bu sinirle başka bir insanla uğraşabilmelidir, yani kafaya takmaladır. Evet doğru, böyle bir sinir söz konusu. Ve buna bir şey de diyemem çünkü insanlar sinirlenebilirler. Dolayısıyla buna da saygı duymak durumundayım. Bazen ben de sinirleniyorum. Ama aslında en doğrusu, en akılcısı hiç aldırmamaktır. Kendimize odaklanmaktır.