Bir insan veya her insan için konuşalım, aydınlık yönleri olduğu gibi karanlık yönleri de vardır. Aslında aydınlık yön ve karanlık yön dediğimiz olay iyi veya kötüyle ilgili bir şey değildir. Bunu şöyle açalım sizlere. Aydınlık ve karanlığı görülen ve görülmeyen veya görülmek istidenmeyen veya gösterilen taraflar olarak düşünebilirsiniz. Aydınlık taraftındaki durumlarda insanlar çekinmeden bu yönlerini herkese gösterebilirler. Önleyin. Bir çocuğa karşı gösterdiğiniz sevgi sizin aydınlık bir tarafınızdır. Kimseye göstermenizde bir sakınca yoktur.

Karanlık tarafımız ise aslında insanlara göstermek istemediğimiz, onların görmesini istemediği yanlarımızdır. Bunu kimsenin görmesini istemeyiz. Bunları yaşarken kimseye çaktırmak istemeyiz. Bu tarz düşüncelerimizin bile kimse tarafından bilinmesini istemeyiz. İşte karanlık taraflarımızın ara fikri aslında budur. Görülmesini istemediğimiz herhangi bir tarafımız. İyi veya kötü olması önemli değil. Sadece gözükmesini istemeyiz. İşte karanlık taraflarımızı görebilen, ya da onu harekete geçirebilen bir insan her zaman için hayatımızda farklı bir nokta sahip olacaktır.

Burada farklı bir nokta sahip olmasının iki temel sebebi vardır. Birincisi, kimseyi göstermek istemediğimiz yanlarımız ve yönlerimizi ortaya çıkarabildiği için o kimseyi göstermek sevmediğimiz yanlarımızı yaşayabildiğimiz tek insan olacaktır. İkinci temel sebebi o kimseyi göstermediğimiz yanlarımızı gördüğü için bunu başkalarına söylemeye ihtimali onu hayatımızda farklı bir nokta koyacaktır. Karanlık taraflarımızı bilen insanlar bir nevi hayatımızın vazgeçilmezi haline gelebilirler. O insanları asla bırakmak istemeyiz çünkü kimsenin bilmesini istemediğimiz yanlarımızı bilirler.