Bazen insanlar hayatta bulundukları konuma bakarak kendilerini çok ilerlemiş ve çok farklı bir noktada bulabilirler. Bunu insanlar başarabilir. Yeterli bir çalışmayla, yeterli bir çabayla, mücadeleyle ve yetenekle bunu başarabilirler. Örneğin, bir insan bir araba satıcısıdır ve bu konuda kendini çok geliştirebilir. Ya da bir ressamdır, kendini çok geliştirebilir. Ya da bir müzisyendir ve kendini çok geliştirebilir.

Ancak insanlar genellikle kendilerini zaten yapabildikleri bir alanda geliştirdikleri zaman büyük bir hataya düşerler. Bu hataysa insanın kendisini çok üstün görmesi ya da kendini bir şey zannetmesi sebebiyle olur. Tamam, bazı insanlar da irade gösterip bir konuda çok iyi noktalara gelebilirler, mücadeleler verebilirler. Ancak bu sadece bizim iradeli ya da güçlü olduğumuzu gösterir. Oysa ki bu güç kibirlenmek ya da büyüklenmek için yeterli bir güç değildir. Ama insanlar bunu anlamazlar.

İnsanlar bir şeyi başardığı zaman ya da bir konuda çok iyi oldukları zaman, bunu ne derse dünyanın en büyük meselesi haline getirebilirler. Oysa ki bir sürü başarılı insan bulabilirsiniz ve bu başarılı insanlar arasında, başarıyı ölçmenin net bir tanımı yoktur. Ama kabaca şöyle düşünelim. Mesela siz başarılı bir doktorsunuz. Bir de o hastanenin sahibi olan, orayı kurmuş birisi var. Sizce hangisi daha başarılıdır? Bunu ölçebilir misiniz? Ölçemezsiniz. Bu sebeple hayatta bulunduğun konumu çok büyük ya da çok iyi zannetmemek en iyisi. Çünkü aslında doğru bir motivasyonla, doğru bir yönlendirmeyle ve büyük bir çabayla her insan kendini büyük bir konuma getirebilir. Sadece mücadele azmi yeterli olabilir.