Hayatta bazı insanlar vardır ki kendilerine ne olursa olsun, ne yaparlarsa yapsınlar, bir noktadan sonra yetersiz hissetmeye başlarlar. Bu yetersizlik hissi aslında elde edilen başarılardan veya sahip olunan güzel şeylerden çok insanın hayatta isteyip de sahip olamadığı noktalarla ilgilidir. Yani şöyle düşünün, bir insan çok iyi bir dış görünüşe sahip olabilir, yetenekli olabilir, müzikle ilgili başarıları olabilir, ancak hayatta kafasına belirlediği istediği çıtaya ulaşamazsa kendisini ne olursa olsun başarısız göreceklerdir.
İşin kötüsü böyle insanlar artık her şey için çok geç olduğunu düşünürler. Ve harekete geçmek için yeterli motivasyonu, hırsı ve enerjiyi kendilerinde bir türlü bulamazlar. Ardından dönüp yine kendilerine kızarlar. Bu motivasyonu ve isteği bulamadıkları için. Kendi kısır döngüleri içinde kendilerine aslında durmadan eziyet ederler. Bir insanın kendisine bu kadar büyük bir eziyet edebilmesi gerçekten de çok trajik bir durum olabilir. Ama gerçekten istersek, gerçekten çaresiz kalırsak aslında harekete geçmeyi başarabiliriz.
Yine de pek çok insan bunu yapamaz ve kendilerini durmadan eziyet ederler. Çünkü tam anlamıyla başarısız ve çaresiz de değildirler aslında. Ve bu tam anlamıyla başarısızlık ve çaresizlik hali olmadığı için harekete de geçemezler. Böyle insanlar için hayatta en iyi çözüm yolu, kendilerini bir şekilde zorlayıp, isteseler de istemeseler de, yeni yeni şeylerin peşinde koşup onları başarmaya çalışmaktır. Başardıkça mutlu olacaklardır ve bu saçma ruh halinden çıkacaklardır.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız