Her insanın bir alınma, kırılma veya gücenme eşiği vardır. Bu eşik bazı insanlarda çok yüksektir, bazı insanlarda ise oldukça düşüktür. İnsanları kırmadan, üzmeden veya onlara kötü bir söz söylemeden bir şeyler yapabilmek veya yaptırabilmek, olabilecek en ideal, en güzel, en kabul edilebilir yoldur. Ancak işler her zaman için böyle yürüyemez, ne yazık ki olmuyor. Bazı zamanlarda ağır işlerin olduğu dönemler geliyor, çatıyor. Ve ağır işin olması demek, bunu yapabilecek birilerinin olması gerektiği anlamına geliyor.
Ama kimse ağır iş yapmak istemez, kimse çok fazla çalışmak istemez. Bu yüzden burada önemli olan konu, dönüyor, dolaşıyor, bir insanın direncine geliyor. Ancak kimse, dediğim gibi kimse bu tarz işleri yapmak istemediği için, insanlara ne yazık ki kırıcı davranarak bazı şeyleri yaptırmak gerekebiliyor. Veyahut da bu gerekmese bile, bazı insanlar sırf kırıcı olmak için bile kırıcı davranabiliyor.
Ve böyle ağır işlerin yapılacağı zamanlarda, fedakarlık gerektiren zamanlarda başımıza gelebilecek en kötü şey kırılgan insanlarla dolu bir ortamda çalışmaktır. Çünkü kırılgan insanlar kolay pes ederler, kolay alınırlar ve hemen oracıkta şoka girerler, duygusallaşırlar, çalışamaz hale gelirler, konuşamaz hale gelirler. Sonuç olarak kırılgan insanlarla çalışmak son derece olumsuz düşünülür. Daha da kötüsü kırılgan bir insana yapıcı bir eleştiri getirdiğiniz zaman sizi suçlarlar.
Yorumlar
Kırılgan insanlarla çalışmak çok zor
Kırılganlık açık olmak ile alakalı olabilir aslında
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız