Mutluluk arayışı, insanın var olduğundan beri en büyük arayışlarından bir tanesidir. İnsan doğasının vazgeçilmez bir yönüdür hatta. Ancak, mutluluğu nerede bulabileceği de insan açısından son derece büyük bir sorudur. Çünkü, öznel bir duygu olan mutluluk, hem kişiden kişiye göre değişebilen bir olgudur, hem de bir his, bir duygu olduğu için bir tarifi ya da bir formülü yoktur. Yani, mutluluğu bir yemek tarifi yapar gibi yapamazsınız, elde edemezsiniz. Ya da bir marangozun masayı, sandalyeyi ürettiği gibi mutluluğu kendi içinizde üretemezsiniz.
İşte bu durumda karşımıza son derece ciddi bir problem çıkacaktır. Bir, insan mutluluğu doğru yerde mi arar? İki, mutluluğu doğru yerde aramazsa neler olabilir? Günümüz toplumun en büyük problemlerinden bir tanesi belki de mutluluğu yanlış yerde aramasıdır. Günümüz toplumun mutluluğu has peşinde koşarak, anlı kevesler peşinde koşarak arayan bir haldedir. Ve bu son derece yanlış olabilir. Çünkü herhangi bir şeyin doğru ya da yanlış olduğunu size kim söyleyecek? Yani şöyle düşünün, haz arayışı gerçekten mutluluk veriyor mu insanlara? Yoksa günün sonunda sadece kendi hazları için yaşayan ve yalnız kalan birey mutlu değil mi?
Doğru cevap hangisi? Bunu bilemiyoruz işte ama bunu yavaş yavaş görüyoruz. Mutsuz bireyler gördüğümüz zaman veyahut da mutsuz olduğunu fark ettiğimiz bireyler gördüğümüz zaman veyahut da yalnızlaşmış bireyler, kopmuş bir toplum, birbirinden ayrılmış bireyler gördüğümüz zaman anlıyoruz ki haz arayışı belki de mutluluğa giden yol değildir. Peki mutluluğa giden yol nedir? İşte onu da birey kendisi bulacak. Ama en azından şimdi ne olmadığı konusunda bir fikir sahibiyiz. Ne olduğu konusu ise her bireyin kendisine kalmıştır.
Yorumlar
Mutluluk bugün kaybolmuş bir kavram gibi
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız