Zafer, her zaman için zaferdir. Yani sonunda bir şeyleri kazandıysanız kazanmışsınızdır. Ancak burada önemli olan detay, bazen nasıl kazandığımız da olabiliyor. Çünkü, nasıl kazandığımız, o zaferin gerçek ya da sahte olduğunu belirler. Bir oyun oynadığınızı ve bu oyunu kazandığınızı düşünün. Ve iki tane yol var aslında, temelde, akla gelen. Birincisi hile kullanarak, hile yaparak kazanmak.
İkincisi de hiç hile yapmadan kazanmak. Sonuç olarak kazanmışsa olursunuz. Ancak hangisi sizi daha çok tatmin eder ya da hangisi gerçektir ve sahtedir? Burada gerçek olan zafer aslında hile yapmadan kazandığınız zaferdir. Çünkü gerçek bir zafer gerçek bir yenilgi gibi size bir şeyler öğretir, sizi geliştirir. Ama sahte bir zafer, hileyle kazanılmış bir zafer sizi zorluklarla mücadeleden alıkoyduğu için aslında sizi geliştirmez ve sizi güçlendirmez de. Sadece kazanmış olursunuz.
Ve o kazandığınızı nasıl kullanacağınızı bile bilemezsiniz. Çünkü kazanırken aslında insan kazandığı şeyi nasıl kullanacağınızı öğrenir. O yolda öğrenir. Bu sebeple bir zafer kazanıldığı zaman eğer bu zafer sahte ise buna çok da kanmamak ya da buna çok da sevinmemek lazım. Çünkü gerçek zafer kazanmış birisi ile sahte zafer kazanmış birisi yüz yüze geldiği zaman ki mutlaka gelecektir bir gün, o zaman sahte zafer kazanan ve ona inanan herkes için büyük ama çok büyük bir travma yolda demektir.
Yorumlar
Yapılabilecek en kötü olay bu
İnsanların çoğu bunlara kanıyor
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız