İnsanın sevgi arayışı, filmlere, kitaplara, dizilere, pek çok alana konu olmuştur, tiyatro oyunlarına konu olmuştur, sevgi arayışı, aşk arayışı. Bunlar güzel duyguları bulma yolunda bir süreç olarak bizlere sunulsa da aslında pek çok insanın aşkı ve sevgiyi aramasının çok önemli ve temel bir sebebi vardır. O da güvencedir. Güçsüz olan taraf, güçlü olan bir taraftan sevgiyi ve aşkı aradığında aslında ulaşmak istediği yegane cevap, güçlü olanın gücüyle güçsüz olanı ezmeyeceğinin duygusal bir garantisini almaktır. Güçlü olan tarafınsa, güçlü olan taraftan sevgi aramasının en önemli sebeplerinden birisi ise aslında sadakat aramaktır.
Sadakat aramak yani kötü bir anda veya zor bir anda güçsüz olanın güçlüyü sırtından vurmayacağının duygusal bir garantisini aramaktır. Bireylerin aşk ve sevgiyi birbirlerinde aramasın. Yani aşk ve sevgi arayışı aslında ne kutsal bir yolculuktur, ne hayatın bir mucizesidir, ne de muhteşem bir şeydir. Sadece ve sadece bireyin kendini garanti altına alabilmesi için giriştiği bir arayıştır. Bireyin birlikte olduğu insanlara veya topluluğa güvenebilmesi için aradığı duygusal bir arayıştan başka bir şey değildir.
Bir düşünsenize, dünyada sevgi olmasa, hiç kimsenin hiç kimseye karşı sevgisi olmasa, o zaman güven duygusu nasıl oluşacak? Yarın bir gün birinize ihayet etmeyeceğinin veyahut da size zarar vermeyeceğinin bir garantisi var mı? Sevginin olmadığı bir dünyada bu olur muydu? Olmazdı. Sevgi ve aşk ne kadar aranırsa, bireyin de kendini güvende hissetme, aslında kendini güvene alma durumu da o kadar artacaktır.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız