Bir insanın hayata karşı olan sevgisinin tükenmesi ilk söyleyişte ne kadar imkansız ve absürt bir durum gibi gözükse de aslında yaşanma şansı son derece fazla olabilen bir durumdur. Çünkü bazen yaşanılan onca şeyden sonra veya tecrübe edilen onca gerçekten realiteden sonra artık bir şeyleri sevmek için insanın efor sarf etmeye başlaması gerekir.
Evet, çünkü insan onca yaşanılandan sonra artık belki insanlara, belki topluma, belki de başka şeylere baktığı ilk anlardan sevilecek ya da iyi zaman geçirilecek bir şeyler veya birilerini görmek yerine kendi arkasından bir şeyler çevirecek, kendi içinde sorunları olan ve o sorunlar size yansıtabilecek huzursuz bireyler görmeye başlayabilir veya yapılar görmeye başlayabilirler.
Onca huzursuz, bilinçsiz ve sorunlu yapı arasında insan artık bir şeyleri sevmek yerine acaba bu şeyden bana ne zağar gelecek diye düşünmeye başlar ve sevgisi tükenmeye başlar. Bu sevginin tükenmesi ise en sonunda gerçekten de hiçbir şey sevmediğimiz bir konjonktür yaratır. Ama dediğim gibi bu düşünceye erişmek çok zordur. Ve açıkçası çok da güzel bir şey değildir. Sadece gerçekçi olursunuz. Sadece jurnalist birisi olursunuz. Bunu gösterir size.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız