Hayatta her insanın bir yaşama amacı vardır desek belki de çok abartmış olmayız. Tıpkı doğada her hayvanın bir görevi olduğu gibi veya dengeye bir katkı sağladığı gibi, insanlar da kendi kurdukları toplum içinde iyisiyle kötüsüyle bir denge sağlarlar ve bu dengenin devamlılığını bilerek ya da bilmeyerek devam ettirirler. Tabi bu dengenin ne kadar iyi, ne kadar kusursuz veya ne kadar kötü bir denge olduğu tartışılır. Ama sonuçta bir denge vardır ya da bir dengesizlik halinde devam eden bir süreç vardır.

Ve bazı insanlar toplum içerisinde sorun çıkarmak için yaşarlar, dengesizlik yaratmak için yaşarlar. İlginç bir şekilde bazı insanların yaşama sebebi sanki budur. Başka hiçbir işe yaramazlar, hiçbir şeye katkı sağlamazlar, hiçbir şey üretmezler, sadece sorun çıkarırlar. Böyle insanlar da ne yazık ki vardırlar. Böyle insanların varlığını anlam vermek aslında zordur. Ve anlamda verilemez zaten. Ama vardırlar. Toplumun içindeki dengenin veya dengesizliğin bir sonucudurlar.

Muhtemelen böyle insanlar dengesizliğin sonucudurlar. Bir dengenin sonucu olabileceklerini şahsen düşünmek istemiyorum. Ve zannetmiyorum da. Bu yüzden onların bir dengesizliğin sonucu olduğuna inanmayı tercih ediyorum. İnsanlar doğanın içinde olduğu kadar muhteşem bir denge kuramadıkları için son derece dengesiz yapılar oluşturabilirler. Ve insanların dengesiz toplumsal yapısı da sadece sorun çıkarmak için yaşayan bir yığın insanın var olmasına sebep oldu.