Bir insanın tutkularının, arzularının esiri olması kadar hem ona hem de çevresine zarar verecek bir şey yok denecek kadar azdır. Bu, birisi açısından iradesizlik göstergesidir ve böyle bir insanın eline herhangi bir güç geçtiğinde sonunda o gücün de tükendiğini, bittiğini görebiliriz. Evet, arzularıyla ve tutkularıyla hareket eden birisi, elindekini sağa sola saça saça en sonunda kaybedecektir. Bunun aslında bilerek de yapmayacaktır.
Bunu sadece kendisi olduğu için, sadece kendi arzu ve tutkularının peşinden koştuğu için kaybedecektir. Aslında burada şunu da belirtmek gerekir ki, arzu ve tutkuların peşinden koşmakla onların esiri olmak arasında son derece önemli bir fark vardır. O da, arzu ve tutkuların peşinden koşmak onları ilk önceliğiniz yapmıyorsa eğer, bunda bir problem yoktur ama onların esiri olmak, yani arzu ve tutkuları hayatın ilk sırasına koymak ve bunları tatmin etmek için yaşamak en sonunda bireyin kendini bitirmesine sebep olacaktır.
Tıpkı muzu çok seven bir maymunun muzun uğruna kendini ateşe atması gibi düşünebilirsiniz. Muz o hayvan için bir tutku, bir arzudur, bir besin kaynağıdır. Ve onun için kendini ateşe bile atıyorsa, işte bu tıpkı o maymunun kendini bitirdiği gibi insanın da kendisini arzu ve tutkuları yüzünden bitirebileceğinin göstergesidir.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız