Doğanın getirdiği şartlara uyum sağlamak veyahut da kendi hırslarının peşinde koşmak. İşte burada karşımıza son derece önemli bir kırılma noktası, bir seçim noktası çıkmaktadır. Hangisini seçmeli bir insan? Uyum sağlamayı mı yoksa kendi bildiklerinin peşinde koşmayı mı? Burada bir insan için en faydalı olacak olan uyum sağlamaktır.

Çünkü değişen koşulların veya şartların karşısında insanın kendi bildiğiyle, kendi takıntılarıyla durması demek, sonunda o koşullar ve şartlar tarafından yıkılması anlamına gelmektedir. Çünkü değişen koşullar bizim elimizde olmayan, bizim kontrolümüz altında olmayan güçler ve döngüler tarafından gerçekleşmektedir. Ve bizim elimizde olmayan, bizim yönetemeyeceğimiz güçlere ve döngülere karşı kendi durumumuzu değiştirmezsek, işte böyle bir durumda karşılaşacağımız yegane şey son derece problemli bir durum olacaktır.

Ve sonunda kazanan değişim olacaktır. Değişim bizi alt edecektir. Biz değişimi alt edemeyiz. Biz yeniliği de alt edemeyiz. Zaman ilerledikçe değişim daha da kuvvetlenerek üzerimize gelecektir ve asla durmayacaktır. Ve en sonunda değişimin kendisi kazanacaktır.