Acımasızlık dendiği zaman insanın aklına şiddet, vahşet, acı çektiren her türlü eylemin sebepsiz yere yapılması gelebilir. Ve tabii doğrudur ve bu bir acımasızlıktır. Ama günümüzde kendisine acımasızlık yapıldığını söyleyen pek çok kişiye baktığımızda aslında bu insanlar yaptıkları yanlışların bedelini ödedikleri zaman bedel ödeten kişiye karşı acımasız terimini kullanıyorlar. Ama doğru olan kişiden kişiye göre değilse de, kime sorsanız aklı başında birisi, yanlış yapan birisinin veya kötü şeylere sebep olan birisinin bunun bedelini ödemesi gerektiğini söyler.
O zaman bu da acımasızlık olmuyor. Buradaki acımasızlık kavramı ise, canı yanan kişinin canının yanmasından dolayı bir serdenişinden başka bir şey değildir aslında. Bir şeylerin bedelini ödeyecek olmak ve bunu bilmek, insanların bedel ödetecek kadar sert olan karaktere acımasız demesine sebep olur.
Pek çok insan yaptığının yanlış olduğunu bilse bile, kendi hazları ve zevkleri uğruna, pek çok yanlışı yapma eğilimine sahiptir. Ve bunu yaparlar. Ancak bunun bedelini ödemek istemezler. İşte bunun bedelini ödeten kişi de acımasız olur. Peki, soruyorum. Bedel ödeyen acımasız bir düzen mi, yoksa kendi hazları uğruna, her şeyi yapabilen insanlara müsamaha gösterilen, gevşek bir düzen mi? Seçim sizin.
Yorumlar
çok keskin çizgiler istemem ben
Gerçeğe yaklaştıkça acımasızlık artıyor
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız