İster küçük bir toplulukta, isterse de büyük bir toplulukta olsun, adaleti sağlamanın en kesin yollarından birisi maalesef ki merhamet demenin olumlu göz ardı etmektir. Çünkü merhamet iyidir. Duygu olarak bizlere söylense de, adaletin uygulanması bazen zorunlu hale gelen keskin yollarına karşı bir bariyer oluşturmaktadır. Ve uygulanamayan adalet, ilerleyen dönemlerde o topluluğun daha çok acı çekmesine sebep olacaktır. Yani merhamet dediğimiz şey aslında daha büyük acılara gelen bir yoldur.
Eğer adaletin önüne geçerse tabi böyle bir yol olur. Örneğin, adalet timsali olacak olan bir kişi veya olması gereken bir kişi, bir yönetici veya kanunları uygulamakla sorumlu olan bir yetkili. Varsayalım ki, kanunlara karşı kendi yakını olan birisi, belki de evladı, karşı geldi ve bir suç işledi. Bu durumda bu kişiye karşı cezalar uygulanacak mı, uygulanmayacak mı? Merhamet edilmeli mi, edilmemeli mi? Tabii ki de toplum düşünülürse ve toplumsal açıdan olaya bakılırsa merhamet edilmemesi gerekir.
Kuralların uygulanması, cezaların uygulanması gerekir. İşte burada bazı yöneticiler tarih boyunca merhameti seçmiştir ve sonrasında yaşanacak daha feci olayların önünü açmışlardır. Merhamet bazen insanların karşı koyamayacağı bir hisse dönüşebilir. Bu yüzden adaleti uygulayacak bir kişinin içindeki merhamete karşı son derece baskın olması gerekmektedir.
Yorumlar
Adalet ve merhamet arasında ters bir ilişki olabilir
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız