Kurduğumuz iletişimleri iki farklı sınıfa ayırabiliriz. Birinci sınıf iletişim duygularımızla kurduğumuz iletişim. İkinci sınıf iletişim ise belli amaçlar doğrultusunda kurduğumuz iletişimdir. Duygularımızla kurduğumuz iletişim genellikle çocukluk ve gençlik yıllarında kurduğumuz iletişim şekli olarak düşünülebilir. Çocukluk ve gençlik yıllarımızda kurduğumuz iletişimler neredeyse tamamen duygularımız üzerinedir.
Bu tarz iletişimlerde genellikle kendimizi mutlu hissettiğimiz insanların yanında durur ve bu tarz insanların yanında zaman geçiririz. Gençlik yılları bittiği zaman ise bazı insanlar hala duygularına yönelik iletişimler geliştirmeye devam ederken bazılarımız ise akılcı ve stratejik amaçlara yönelik iletişimlerini kuvvetlendirmeye başlar. Akılcı iletişime bir örnek verecek olursak diyelim çalıştığımız iş yerinde yöneticilerimiz olan insanlar bizim eğlenceli bir iletişim kurmakta zorlanacağımız insanlar olsunlar.
Ama bu insanlarla iyi ilişkilerimiz olmazsa işyerinde çalışma hayatımız bile zor bir sürece girebilir. İşte böyle durumların yaşanmaması için akılcı bir iletişim modeline uygun olarak duygularımızı bir kenara bırakıp eğlenceli ve duygusal bir iletişim kuramayacağımız yöneticilerimizle iletişim kurmaya yöneliriz. Akılcı iletişim çabalarımızın başarılı olması halinde ise genellikle genellikle kazançlı çıkan ve avantajlı çıkan taraf biz oluruz.
Yorumlar
çok anlamadım içeriği aslında
Akılcı iletişime bir gün hepimiz geçeceğiz
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız