İnsanların birbirine meydan okuması, sosyal hayatta sıkça gördüğümüz bir şeydir. Bu tarz meydan okumalar genellikle sosyal alanda oluyor, özellikle modern toplumlarda böyle. Yani artık kimse birbirine silah çekip de düello yapma derdinde değil, daha çok sosyal iletişim konusunda yürütülen bir dizi akıl oyunlarıyla meydan okumalar gerçekleştiriliyor. Silahlı çarpışmalar genellikle sadece devletler arasında gerçekleşiyor. Bireyler arasında çok gerçekleşmiyor. 

Ancak ister devletler, isterse bireyler arasında olsun, meydan okumada yapılabilecek en büyük hatalardan birisi, tanımadığınız birini veya ne olduğunu anlayamadığınız bir yapıya karşı bir meydan okumaya girişmektir. Üstelik bunu onun sahibi olduğu bölgede yapmak. Şöyle düşünün, hiçbir Afrika sahanlığında bir aslanın bölgesine girip ona meydan okur musunuz? Tabii ki de okumazsınız.

Ama gerçek hayatta kim olduğunu veya ne olduğunu bilmediğiniz bir şeye karşı meydan okuduğunuz zaman ve bunu onun bölgesinde yaptığınız zaman, yaptığınız şey tam olarak da buna dönüşebilir. Asla ve asla gücünü bilmediğiniz veya ne olduğunu bilmediğiniz bir şeye karşı onun bölgesinde meydan okumaya kalkmayın. Bunun sizin için sonuçları çok ama çok kötü olabilir. Hayatta alınacak en önemli derslerden birisi sanırım, bir aslana ininde meydan okumamak olacaktır.