Bazı insanlar başkalarının fikirlerine gereğinden fazla önem verirler. Onların fikirlerine o kadar çok önem verirler ki, onların fikirlerine taparcasına ya da büyük bir bağlılıkla inanmaya başlarlar. Onları uzman olarak görebilirler. Onları konu hakkında çok bilgili olarak görebilirler veya başka bir şey. Ancak unutulmaması gereken bir detay vardır.
O da, aslında her insan genellikle ne kadar bilgili olursa olsun, olaylara objektif bakabilme, olgunluğuna ve yeteneğine erişemediği sürece, ne kadar uzman olursa olsun veya ne kadar bilgili olursa olsun, her zaman için kendi bakış açısına ve kendi hoşuna gidecek şekilde olayları yorumlayacak ve buna göre bir çıkarım yapacaktır. Bu yüzden başkasının bilgisi aslında her zaman doğru olmayabilir. Başkasının bilgisinin doğru olmadığı gibi, aslında kalan pek çok şeyden anlattığı o kişinin yanlış bir yola doğru gidebilir.
Bir kişi ne kadar bilgili olursa olsun, olaylara inanç yönünden bakma, inanma yönünden bakma eğilimindeyse, olayları kendi inanacağı şekilde veya inanmak isteyeceği şekilde yorumlayacaktır. İstediği kadar uzman olsun, istediği kadar bilgili olsun, fark etmez. Bir kişi bu sebepten dolayı ancak olaylara kendi bakış açısıyla, kendi bilgisiyle bakmaya başladığı zaman doğru ile yanlış ayırt etmeye başlayabilir. Çünkü başkalarının fikirleri o insanın kendisi kadar, kendi doğruluğu kadar doğrudur.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız