Kasım 23, 2024

Benim Yolum

Eylül 2003, 40 yasındayım, evliyim, iki çocuğum var. Üniversiteye hazırlanan bir kızım, ilkokul beşinci sınıfa giden bir oğlum var. Eşimde, bende çalışıyoruz. Eşim bir şirkette çalışıyor, bende yabancı bir temsilcilikte çalışıyorum. Kırıntılar halinde zaman bulursam biraz spor yapmaya gayret ediyorum ve ailem ile ilgileniyorum. Günlerimiz hayatın koşuşturması ile geçiyor.

 

35 yaşımdan itibaren her yıl düzenli olarak kadın doğum ve meme muayenesi (Ultrason ve Mamografi) yaptırdım. Olabildiği kadar dengeli beslenerek, spor yaparak ve doktor kontrolünü aksatmayarak hastalıklardan korunduğumu düşündüm. Her yıl meme kontrolümde sol göğsümün üst kısmında bir doku yoğunluğuna dikkat çekilirdi. Kontrollerimi aksatmamam tavsiye edildi. Bende tavsiye edildiği üzere yılda bir kontrollerimi yaptırdım. Son kontrolüme gitmeden kısa bir süre önce iki ay süren ve akabinde son bulan bir gebelik yaşadım. Yine bu günlerde meme kontrolü zamanımın geçtiğinden, doku yoğunluğunun bulunduğu yere dokunup kontrol etmek istedim, çok şaşırdım, doku yoğunluğu gitmişti ama baş parmağımın yarısı kadar bir kitle geldi elime. Korktum telaş içinde doktora gittim. Ultrason ve mamografi çekildim, akabinde biyopsi yapıldı (parça alındı). Bundan sonra sonucu beklemeye başladım.

 

Hayatımın en zor 10 gününü yaşadım diyebilirim. Bir taraftan korktuğum bir sonucun çıkmasının olanaksız olduğuna kendimi inandırmaya çalışıyorum, diğer taraftan Ultrason çekiminde gördüğüm kitle görüntüsü televizyonda izlediğim kanserli kitle ile çok benzeşiyordu. Bu süre boyunca her sabah ezan okunurken uyandım, sessizce evimin salonuna girdim, pencereyi açtım ve dua ettim “Allah’ım bana kaldırabileceğim kadar yük ver.” dedim. İçimde fırtınalar kopuyordu, geceleri çocuklarımın odalarına girip onları uykuda izlerdim. Onları uyandırmadan koklayıp öperdim, çünkü onlarla geçireceğim zamanımın sonuna gelmiş olmaktan çok korkuyordum. Tamda bu günlerde bir rüya gördüm. Rüyamda ofisime bir buket çiçek getiriyor bir çiçekçi. Fakat çiçekler çok hırpalanmış, buketi getiren çiçekçiyi kırmakta istemiyorum ama “Bu çiçekleri böyle kabul edemem, siz bunları geri götürün daha taze çiçekleriniz olduğunda getirin.” dedim ve uyandım. Sabah eşime biyopsinin sonucu her ne çıkarsa çıksın, bu benim hayatıma mal olmayacak, çünkü ben bu hastalığı geldiği yere geri gönderdim dedim ve rüyamı kimse ile paylaşmadım.

Yorumlar

  • Devamını merakla bekliyorum

  • Umarım her şey yolundadır ve sağlıklı uzun günlerinizin tadını çıkarıyorsunuzdur

  • devamını çok merak ettim benzer süreçten ailecek biz de geçtik umarım her şey yolundadır

Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız

Editörün Son İçerikleri

Benim Yolum (V)

Benim Yolum (V)

Benim Yolum (IV)

Benim Yolum (IV)

Benim Yolum (III)

Benim Yolum (III)

Benim Yolum (II)

Benim Yolum (II)

Editörlerin Son İçerikleri

kaptanfilozof06

Uzun Çocukluk

probiyotik

İdam Cezasının Tarihsel Uygulanışı

bubble30
Nielawore

Bizden haberdar olmak için mail listemize kayıt olun