Bir insana hayatta iyi yerlere getirebilecek olan şeyin maddi varlıklar olduğu düşünülse de aslında hayat bu kadar basit değildir. Değildir çünkü kimse size o maddi varlıkları hop diye vermez. Onu sizin kendiniz almanız gerekir. Ve size o getirebilecek yegane şey yeteneklerinizdir. Sahip olduğunuz becerilerdir. Siz bu becerilerin sayısını ne kadar arttırırsanız aslında hayatta kendinizi o kadar sağlam bir noktaya koymuş olursunuz. Şöyle düşünün. Varsayalım öyle bir insan oldunuz ki, tabi bu hayali bir şey. Hem doktor olabilirsiniz, hem avukatlık yapabilirsiniz, hem de inşaat işlerinden anlayan birisisiniz. Sizce sırtınız yere gelir mi?

Hadi diyelim doktor olamadınız, avukat olursunuz. Avukat olamadınız, inşaat işlerinde çalışırsınız. Burada demeye çalıştığım şey ise tamamen kendi yeteneklerinizi ne kadar arttırırsanız, kendinizi ne kadar geliştirirseniz ama bu geliştirme, dediğim gibi, hayatın pratiğinde işinize yarayacak, uygulanabilecek şeyler olmalı. Bir ustalık gibi, bir meslek edinmek gibi veya bir mesleği öğrenmek gibi, hayatta kendinizi o kadar başarılı ve garantili bir yola almış olursunuz.

İşte burada benim sizlere söyleyeceğim yegane şey ise yeteneklerin arttırılmasının çok önemli olduğudur. Yetenekleriniz arttıkça ve siz kendinizi geliştirdikçe aslında o maddi varlıklara ulaşma şansınızı o kadar arttırırsınız. Tabii bir süre sonra mesele maddi varlık olmaktan da çıkar çünkü yetenekleriniz ve beceriniz sayesinde zaten sürekli size akan bir maddi varlık akışı olduğunu göreceksiniz. Bu şekilde aslında maddi varlıkların da peşinden koşmaya pek ihtiyacınız kalmayacaktır.