İnsanlık bugün, medeniyetini ne kadar geliştirmiş olsa da, teknolojisini ne kadar geliştirmiş olsa da, duayı ne kadar anlamış olsa da, şunu bilmek lazım ki, doğa ve onun yaratacak felaketlerin pek çoğu, hatta neredeyse hiçbiri hala engellenebilecek bir aşamaya gelmedi. Yani insanoğlu, doğada oluşacak hiçbir olayı hala hükmedebilmiş, nüfuz edebilmiş veyahut da kontrol altına alabilmiş değil. En azından şu an için gözüken bu.

Tabi bazı çalışmalar, kasırga ve hortumların oluşumuyla ilgili veya nasıl oluşturulabilecekleriyle ilgili önemli veriler sunsa da, bu doğal oyunun kontrol edilip edilmediği bile henüz kesin değil. Buradan şunu anlıyoruz ki, doğa aslında engellenemez bir unsurdur. Örneğin depremler, seller, tsunami'ler, yanardağ patlamaları, aklımıza gelebilecek her türlü doğa olayı. Aslında baktığımızda hiçbirisini engelleyemiyoruz. Sadece zamanını tahmin edebiliyoruz, yerini tahmin edebiliyoruz, hatta bazılarınkini tahmin bile edemiyoruz.

Yaşanacağı anı saniye saniyesinde hiçbirinin ön göremiyoruz ve doğayı engelleyemiyoruz. Doğanın kendisi hala ve hala insanların önünde duran ve muhtemelen önümüzdeki günlerde de duracak olan en büyük engel. Bugün küresel ısınma bile insanlık tarafından felaketlere önlenemeyecek bir unsur. Bir süre ileride bu yüzden pek çok yer sular altında kalacak. Pek çok yaşam alanı, insanların kurduğu şehir yok olacak ve biz bunu engelleyemiyoruz. Çünkü doğa engellenemeyen bir güç. İnsanlık tarafından hala engellenemeyen bir güç.