Bugün insanlığın icat ettiği bir sürü şey var. Yaptığımız binalardan tutumda, havada uçan uçaklara, gökyüzüne gönderdiğimiz roketlerden, yörüngede dönen uydulara kadar bir sürü icat var. Peki bu icatların aslında pek çoğunun temelini doğadan aldığını söylesek aslında pek de yanılmış olmayız. Şöyle düşünün, ilk bina yapıldığı zaman, insanın aklına nereden geldi? Yani bir bina yapmak, orada da hiçbir şey yok ya, insanın aklına nereden geldi?
İlk topraktan evi yapmak, belki de dağların arasındaki mağaralara bakarak düşünmüştür bu. Ya da ilk uçak, ilk uçak kuşlara bakılarak düşünülmüş bir şeydir aslında. Ya arabalar. Arabalar da atlardan esinlenildi. İnsanlar ilk önce atlara binmeye başladılar. Sonrasında tekerlekli at arabaları yapıldı. Sonrasında ise motorlu arabalar yapıldı. Ya da uydular. Ay dünyanın etrafında dönerdi. Neden başka bir şeylerin dünyanın etrafında dönmesin ki?
Uydular da aslında böyle bir esinlenmeden durdu. Aslında doğa insanların yeni bir şey icat etmesi için her zaman en büyük ilham kaynağı olmuştur. İnsanlar zihinlerinde bile olmayan bir şeyi var etmeyi becerememişlerdir. Her zaman için başka bir yerden ilham alarak hareket etmişlerdir ve bugün gördüğünüz medeniyet aslında doğadan alınan ilhamların üzerine başka şeyler eklenerek oluşturulmuştur.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız