Bunun yanında, optimist yazarlardan Immanuel Kant ve Jean Jacques Rousseau hâlâ depremin iyi yanlarına görmeye çalışıyorlardı. Kant, depremin değerli mineralleri ve şifalı suları yeryüzüne çıkaracağını söylerken, Rousseau da insanların böylece evlerden çıkıp doğaya döneceklerini, daha iyi yaşayacaklarını ve depremlerin onları etkilemeyeceğini savunuyordu.
Ancak, mantık çağında Voltaire'in yaklaşımı diğerlerini bir kenarda bırakmayı başarmıştı. 1748 yılında yayıncılığı bırakıp kendini ilme adayan Benjamin Franklin bile deprem konusunda iddialarda bulundu. Ünlü uçurtma deneyi ile rüzgârda elektrik olduğunu ispatlayan Franklin, depremlerin oluşumunda elektriğin büyük bir rolü olduğunu savunuyordu.
Öyle ki, bu iddia, depremleri tanrının bir cezası olarak görenlerin bile fikir değiştirmelerine neden olmuştu. 1755 depreminin ardından yapılan açıklamalardan tatmin olmayan iki kişi vardı. John Winthrop ve John Michell adlı bu kişiler, buluşları ile sismolojinin ilk adımlarını atmış oluyorlardı.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız