Bir insan sizin anlattığınız bir şeyi anlamadığında sizce sorun o insanda mıdır, yoksa sizde midir? Buralar doğru cevabı vermek için öncelikle iki tane soru sormamız lazım. Birinci soru, karşı taraf anlattığınız şeyi anlamak istiyor mu? İkinci soru ise siz anlatmak istediğiniz şeyi anlatırken doğru kelimeleri seçiyor musunuz? Burada eğer karşı taraf sizin anlattığınızı anlatmak istemiyorsa zaten boşuna konuşuyorsunuz demektir. Çünkü anlamak istemeyen birisine bir şeyler anlatmak belki de atomu parçalamaktan daha zor bir şeydir.

Karşı taraf anlamak istemiyorsa siz ne yaparsanız yapın o sizi anlamayacaktır. Ancak karşı taraf sizi anlamak istiyorsa ve anlayamıyorsa, burada sorun ondan ziyadesizdedir. Siz anlatmak istediğiniz şeyi anlatmayı beceremiyorsunuz demektir. Bu yüzden bir şeyi anlatmak, karşı tarafta olduğu kadar sizin de kabiliyetinize bağlı bir şeydir. Eğer siz doğru bir anlatım tekniği bulur ve doğru kelimeleri seçerseniz, her insana ya da anlamak isteyen her insana her şeyi anlatabilirsiniz.

Buradaki olay, karşı tarafın bir şeyi nasıl en iyi şekilde anlayacağını anlayabilmek ve anlatımını sonra göre şekillendirmektir, kelimelerini sonra göre seçmektir. Çok basit bir örnek vermem gerekirse, Türkçe bilmeyen birisine bir problemi Türkçe anlatmaya kalkarsanız veya bir durumu anlamak istese de size anlayamayacaktır. Bu çok basit bir örnek olsa da ne demek istediğimi anlatmamda yardımcı olduğuna eminim.