Günümüzde eşitlik gibi kavramlar, adalet gibi kavramlar, toplumsal vicdanda ve halkın önemli bir kesiminde son derece kendine büyük yer bulabilen kavramlardır. Bu idealist kavramlar, idealist oldukları için ve tüm insanlığı kapsayabildikleri için geniş kitlelere hitap ederler. Ancak durup da kurduğunuz iletişimleri bir düşündüğünüz zaman, genel olarak ortada bir eşitliğin olmadığını fark edeceksiniz. Tabii bunu objektif bir gözle değerlendirdiğinizde bunu daha iyi anlayacaksınız. 

İletişim her ne kadar modern dünyanın sorun çözme yolu gibi gözükse de içerisinde eşitlik barındırmayacaktır. Şöyle düşünün. Siz ve patronunuz veya sizden rütbeli birisi sizinle iletişim kurarken birbirinizle kurduğunuz iletişimde bir eşitlik olacak mıdır? Hayır olmayacaktır. Veyahut da aile içinde siz babanızla iletişim kurarken, annenizle iletişim kurarken burada bir eşitlik olacak mıdır?

Olmayacaktır. İnsanlık ne kadar modernleşirse modernleşsin, hiyerarşik ilişkiler ve güç dengeleri her zaman için insanlığın kurduğu yapılarda mevcut olacaktır. İletişim de insanlığın kurduğu bir yapıdır ve bu yapının içinde de hiyerarşi ve güç dengesi olduğu için eşitlik pek de fazla söz konusu değildir aslında. Sadece hiyerarşide üste çıkma yöntemleri kaba kuvvetle değil, akıl oyunlarıyla ve iradeyle yapılmaktadır.