Futbol kursu aldığınızı hayal edin. Daha alt yapıda oynayan ve eğitim gören bir oyuncusunuz. Futbola da günde dört saatinizi ayırıyorsunuz. Bir de sizinle birlikte kursta ders gören diğer arkadaşınızı düşünün. Bu arkadaşınız da dört saat kurs görüyor olsun. Ama aranızdaki fark siz dört saat boyunca tüm bedeninizi ve zihninizi bu kursa odaklarken diğer arkadaşınız sadece kendisine verilen antrenmanı yapmak için çabalıyor olsun.
Peki günün sonunda gelinen noktada kim gerçekten o kursta daha çok tecrübe kazanmıştır? Beki bir atın ya da bir yılın sonunda. Bedenini ve zihnini futbol kursuna veren siz daha çok gerçek tecrübeye sahip olmuş olursunuz. Diğer arkadaşınız ise kursu alırken bir yandan da aklında başka şeyler olduğu için aslında Aldığı eğitimler zihnine ve bedenine tam olarak işleyememiştir. Ama sizinki işlemiştir. Sanki siz dört saat çalışırken arkadaşınızın bir saat çalışmış gibi olur.
Çünkü gerçek tecrübeyi alan siz olmuşsunuzdur. Aslında bir insanı yetenekli yapan şeylerden birisi de budur. Herhangi bir konu ile ilgili gerçek tecrübe miktarı. Çünkü sıradan bir tecrübe odak verilmediği takdirde zaman kaybı sayılabilirken gerçek tecrübe yaşadığımız her anın zihnimize ve bedenimize işlemesi demek olur. Zihnimize ve bedenimize işleyen her şey de bizim bir parçamız haline gelir.
Yorumlar
doğru olabilir
Tecrübe kendi içinde bu şekilde ikiye ayrılabilir
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız