Bir insanı etkilemek veyahut da ona karşı istediğiniz bir şeyi yapmak için uzun uzun konuşmalar yapabilir. Onu mantık yollarıyla etkilemeye çalışabilirsiniz, fikrini değiştirmeye çalışabilirsiniz ya da yeni bir fikir katmaya çalışabilirsiniz. Ancak şöyle kötü bir durum vardır ki saatlerce konuşmanın yerini bazen bir anlık görüntü alabilir. Şöyle düşünün, görsel olarak etkileyici bir insan geldi ve insanlar bir anda tüm dikkatlerini ona verdiler.

Burada, aslında hiç konuşmadan, sadece kendini göstermesiyle o insan, başka insanların odağını kendine çekmiş oldu ve baştan kazandığı bir duruma geçti. Oysaki siz veya bir başkası, saatlerce konuşarak bu etkiyi yaratamayabilirsiniz. Burada önemli olan esas durum, görüntünün saatlerce yapılmış konuşmalardan veya söylenmiş yüzlerce kelimeden bazen çok daha önemli olduğunu anlayabilmektir. Bazen, hatta belki de pek çok kez, iyi bir görüntü size bir konuşmayı, bir diyaloğu baştan kazandırabilir.

Hiçbir şey söylemenize gerek olmadan, sadece görüntünüzle etkilemeyi başarabilmişsinizdir.  Buradan anlayabileceğimiz yegane şeylerden birisi, insanların sözlerden veya belgelerden veyahut da kanıtlardan yola çıkıp etkilenen rasyonel canlılar olmalarından çok görsel veya eşitsel ögelerden yani duygusallığa hitap eden ögelerden etkilenen rasyonel olmayan canlılar olduklarını anlamamızdır. Bu, insan doğası ile ilgili bir şeydir. Ama ne yazık ki insan doğası da rasyonelliğe uzaktır.