Bugün konuşulan konulara bir bakın. İster çevrenizde, ister tüm dünyada. Sizce gerçeklerden mi bahsediliyor? Hayır. Ya da hakikatlerden mi bahsediliyor? Hayır. Bir sürü yalan konuşuluyor. Sadece yalan. Bir yalandan başka bir yalana geçtiğinizde doğru şeyi bildiğinizi zannediyor olabilirsiniz. Ama o da yalan olabilir. Veya o konularla alakasız başka bir şeye geçtiğinizde doğruyu bulduğunuzu zannedebilirsiniz. Ama o da yalan olabilir. Yalan, bugün günümüzde en çok söylenen şeylerden bir tanesi.

Özellikle kitle iletişim araçlarının bu kadar yaygınlaşmasıyla yalanın da boyutu apayrı bir düzeye ulaşmış vaziyette.  Ancak yalanın boyutunun ulaştığı bu olağanüstü vaziyete rağmen, hakikatlerin konuşulmaya başlandığı ufacık anlar bile, zamanla onun büyümesine ve insanların ona bir şekilde yönelmesine sebep olacaktır.

Çünkü hiçbir yalan, iyi bir veya güzelce ifade edilmiş bir hakikat kadar tatmin edici olmayacaktır insanlar için. Bunca yalanın ortasında insanlar aslında gerçeği ararken farklı yalanlara da inanmaya başlıyorlar. İnandıkları şeyin gerçek veya doğru olduğunu zannederken aslında başka bir yalana inanmış oluyorlar. Oysaki hakikatler öyle olmadığı için söylendikçe insanları kendine çekecektir.