Herhangi bir konuda istediğimiz kadar konuşalım, istediğimiz kadar iyi iletişim kuralım. Günün sonunda iletişimi de konuşmalar da sonuca bağlayan şey ikna kabiliyettir. Bir çözümü ulaşmak istiyorsunuz ve başka insanlarında bu çözümü uyumasını istiyorsunuz diyelim. O zaman onları ikna etmeniz lazım. Bir fikriniz var ve o fikrinizin kabul edilmesini istiyorsunuz. O zaman karşınızdaki insanları ikna etmeniz lazım. Aslında ikna denilen olay iletişimin içinde bulunan güç kısmında temsil edebilir.

Çünkü ikna denilen olay sizin veya ikna edenin ikna olarak kendi dediğini yaptırmasından başka bir şey değildir. Bu yüzden ikna etmek belki de iletişimin en önemli kısmlarından birisidir. İletişimin genel olarak amacı zaten başka bir insanı herhangi bir konuda ikna etmektir. Amaç ve kazanç böyle sağlanır. Düşünsenize, bir araba satıp sizi araba satmaya çalışırken gerçekten sizi iletişim kurmaktan keyif aldığı için mi orada konuşuyor? 

Hayır. Veya herhangi bir iş ortamında ya da herhangi bir tartışma da bir insan gerçekten sizin fikirlerinizi beğendiği için mi sizinle tartışıp sizi ikna etmeye çalışıyor? Sizi başka bir fikre geçirmeye çalışıyor? Hayır. İkna etmeye çalışıyor. Kendi fikrini kabul ettirmek istiyor. Kendi istediğini ulaşmak istiyor. Kendi amaçlarını ulaşmak istiyor. İşte ikna böyle bir şeydir. İkna sizin fikirlerinizi ve düşüncelerinizi başka insanlara kabul ettirip iletişimin sonucu ulaştırma yöntemidir. İletişimin son adı mıdır? İkna etmek ya da ikna olmak. Herhangi bir iletişimin ilerlemesini sağlar. Geri kalan durumlarda ise iletişimlerin ilerleyebildiği pek söylenemez. İkna olmadan iletişim sonuçsuz kalır.