Bazen insanlar belli başlı şeyleri doğrudan bir şekilde bize söylemek istemezler. Bizim bazı şeyleri bilmemizi istemezler. Veya bazı şeyleri bize itiraf etmek istemezler. Hal böyle olduğu zaman ise bizim yapabileceğimiz en iyi şey bir şekilde karşımızdaki insana dolaylı yoldan da olsun içinden geçeni söyletmeyi başarabilmek olacaktır. Ancak bunu yapmak genellikle pek de kolay olmaz. Çünkü bir insanın farkındalığı, tecrübesi ve zekası arttıkça, söylediği lafların dolaylı yoldan da olsa nereye gidebileceğini kestirebilir hale gelir.
Ancak iki tane önemli kural vardır. Birincisi, her insan tecrübeli, zeki veyahut da yüksek farkındalık sahibi değildir. İkincisi ise, karşımızdaki insan zeki, tecrübeli ve yüksek farkındalık sahibi olsa bile bazı durumlarda insanlar akıllarını kullanamayabilirler. İradeleri buna yetmez. İradesizliğin baş gösterdiği durumda ise zekanın, farkındalığın ve tecrübenin pek bir anlamı kalmaz. Dolayısıyla her iki durumda da insanlara bazı şeyleri dolaylı yoldan da olsa söyletebilir hale gelebiliriz.
Karşımızdaki insan bizden daha akıllı olsa bile, iradesi daha güçlü değilse, yine bir şeyleri dolaylı yoldan söyleyebilir hale gelir. Dolaylı yoldan söyleyebildiği zaman ise gene istediğimize ulaşmış oluruz aslında, o bilgiye ulaşmış oluruz. İnsanlara bazı şeyleri sorular halinde sorup cevaplatarak veyahut da insanların sohbet içinde belli başlı şeyleri uzun uzun anlatmaslarına izin vererek aslında onlara pek çok şeyi dolaylı yoldan da olsa söyletebiliriz.
Yorumlar
Bu biraz zor olabiliyor
bu kadar kesin konuşmamak lazım
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız