İnsanlığın zaman geçtikçe her koşulda ilerlemesini bekleriz. İlerleyen zaman, ilerleyen bir medeniyet ve ilerleyen bir insanlık gerektirir. Ancak son zamanlarda yapılan çalışmalar insanlığın ilerlemediğini, aksine geriye doğru gittiğini bizlere gösterdi. Peki insanlık hangi açılardan geriye doğru gidiyor? Yapılan çalışmalara göre insanlık hem sahip olduğu toplam kas kütlesi bakımından hem de zeka seviyesi bakımından nesilden nesile gittikçe gerileyen bir grafiğe sahip, düşen bir grafiğe sahip. Bu çok enteresan bir olay. Hem kas kütlesi kaybediyoruz, hem de zeka seviyemizi kaybediyoruz. İkisi birde insanlığı ve medeniyeti bugüne kadar kurmuş en önemli iki faktörümüzü kaybediyoruz.
Bugün medeniyetimize baktığımız zaman, medeniyetimizin temellerini oluşturan şey, kas gücü ve akıldır, zeka seviyesidir. İnsanlığı bugünlere getiren bu iki sahip olduğu unsuru olmuştur. Ancak şu anda ikisi de yok, ikisi de aşağı doğru gidiyor. Peki bunun esas sorumlusu nedir? Niye böyle oluyor olabilir? Tam da bilinen tarihimizin en ileri medeniyet düzeyine geldiğimiz yüz günlerde neden zeka seviyesi ve kas güçlüsü olarak giderek gerileyen bir haldeyiz? Bunun sebebi muhtemelen teknoloji ve teknolojiyle birlikte hayatımıza gelen büyük kolaylıklardır.
Evet, teknolojinin hayatımıza getirdiği müthiş kolaylıklar bizim hem daha az kas kütlesiyle daha çok iş halletmemize sebep oluyor, hem de zekamızı çok kullanmadan işlerimizi halledebilmemizi sağlıyor. Medeniyetimizi ilerlettiğimiz son nokta şimdi insanlığımızı veya insani vasıflarımızı geriletmeye başladı. Aklımızı ve kas kütlemizi kaybeder bir hale geldik. İnsanlığın kendini en güçlü zannettiği noktada en zayıf noktalarından birinde olması gerçekten de hayatın insanlara attığı en büyük kazık olabilir.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız