Olaylara iyi yanından bakmaya çalıştığımızda veya filmleri izlediğimizde, başka türlü şeyleri izlediğimizde her zaman için kahramanların veya o filmdeki insanların bir şekilde korkunç olan o düşüşü, o felaketi yaşamaktan geri dönebildiklerini görebiliriz. Bu felaketi yaşamış olsalar bile sonrasında bunun bütün zararlarını telafi edebildiklerini bir şekilde görme şansımız var. Aslında bu mutlu son hastalığı olarak özetleyebileceğim bir şey benim açımdan.
Peki, gerçekten de hayat böyle mi? Yani o düşüş yaşandıktan sonra geri alınması çok mu kolay ya da hiç yaşanmayacak bir şey midir? Gerçekten insanlar en kötü noktalardan biri geri dönebilirler mi? İşte bu sorunun cevabı ne yazık ki hayır. Düşüş kaçınılmaz olabilir. Düşüş, hemen hemen her insanın yaşayabileceği bir olaydır.
Her insan hayatında büyük ya da küçük olmak üzere bir düşüş yaşar. Önemli olan bu düşüşten sonra insanın kendini toparlayabilmesi, kendi hatalarını anlayabilmesi ve kendini geliştirip, çabalayıp, savaşıp o düştüğü yerden çıkabilme becerisidir. Düşmenin veya çok dibe düşmenin en avantaja dönüştürülebilecek yanı şudur. Ne kadar derinden çıkabilirseniz aslında bu sizin o kadar güçlü olduğunuzu kanıtlayacaktır.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız