Bir insanın 24 saatlik bir zaman olduğunu düşünürsek günde ve bunun en azından 5-6 saatlik uykuyla geçilmesi gerektiğini düşünürsek geriye kalıyor 18-19 saat kadar bir süre. 19 saatlik bir zamanda en azından 9-10 saatlik çalışma ile geçilmesi gerektiğini düşünürsek geriye kalıyor 9 saatlik bir süre. Bu 9 saatlik boş zaman ilk başta insanın kulağına çok geliyor tabi. Ancak çalıştığınız yer uzaktaysa bu 9 saatin en azından 1-2 saati yola gidiyor.
Kalıyor mu size 7 saat? Bu 7 saat içinde de zaten günün geri kalan yorulumunu atmaya çalışsanız zaten geriye pek bir şey kalmıyor. Yemek yediniz, evinizde tek yaşıyorsanız evinizle ilgilendiniz, birazcık dışarıda gezdiniz, kafa dağıttınız derken zaten zaman bitiyor. Ama bu bile en azından insanın kendini ayırdığı zamandır. Bir de bu kalan dokuz saatte de çalıştığınızı düşünün. Çalışıyorsunuz. O zaman ne olacak? Şöyle size söyleyeyim. Uykunuzdan feragat edeceksiniz. Çünkü gerek yok.
Gerekse kendi şahsi işleriniz için feragat edeceksiniz. Bu da asgari bir zaman olacak. Yani kendi temel ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz bir zaman olacak. Kendinize yeterince zaman ayıramayacaksınız. İşte bu kendimizi ayıramadığımız bütün zamanlar yavaş yavaş insanın içinde bir yük olarak birikmeye başlar. En sonunda gelinen noktada ise insan bir şekilde kendisini büyük bir çıkmazın içinde bile bulabilir. Evet, bu bir çıkmazdır. Ve insanı delirten şeylerden birisi de hayatta budur, kendini zaman ayıramamak.
Yorumlar
Tüm o zamanlar biz de yük oluşturuyor
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız