Merak veya yeni bir şeyler keşfetme arası insanlar açısından son derece dörtsel diyebileceğimiz ve hemen hemen her insanda görülebilen bir durumdur. Küçük bir çocuğu düşünün, misafirlik için gittiği evde dolapları karıştırır, çekmeceleri karıştırır, kıyıda köşedeki odalara gider karıştırır veyahut da bu tarz karıştırmaları yapmıyorsa en azından annesine, babasına veya büyüklerine sürekli sorular sorar, öğrenmek ister. İşte bu yeni bir şeyler öğrenme isteği, merak, bireyler açısından son derece kökten ve ikisel bir dürtü gibidir.

Ancak insanın içinde var olan bu öğrenme dürtüsünün, keşfetme dürtüsünün son derece zararlı yanları da mevcuttur. Bu zararlı yanların ne olduğuna baktığımız zaman, karşımıza son derece farklı bir durum çıkmaktadır. Bu durum ise yeni olan şeyleri keşfetmeye çalışırken insanın kendisine verebileceği zararlar bütünüdür. Bilim dünyası bu tarz zararlarla doludur. Radyoaktiviteyi keşfetmeye çalışan bilim adamlarının, eminim ki radyoaktivitenin kanser yapıcı etkilerini bilmemesinden dolayı kendilerine verdikleri zararlar son derece ortadadır.

Bu ve bunun gibi pek çok keşfetme arzusu iri ve ufaklı şekilde bireye zarar verebilir ve bu yüzden özellikle bir çocuk açısından veya bir genç açısından keşfetme arzusunun büyükleri tarafından denetlenmesi en doğrusudur. Çünkü bir çocuk ya da bir genç kendisi için iyi veya kötü olabilecek her türlü insanla muhatap olup her şeyi denemeye hevesli olurken zararlı olan şeylerin bir büyük tarafından ayıklanması çok daha iyi olacaktır.