Herhangi bir konuda kesin söylemler olan insanlara dikkat edin. Aslında bu, insanlardan ziyade belli görüşler şeklinde olabilir. Örneğin, bazı fikirler der ki, kesin şu şu vardır, kesin bu bunlar bunlar yoktur, ya da şunlar şunlar kesin vardır. Sorgulamamak gerekir ve kurallara uymak gerekir. Peki, insanlık herhangi bir şeyin kesinliğini söyleyecek kadar net kanıtlara sahip mi? Fizik, kimya ve biyoloji alanında keşfettiği ve kanıtladığı hiçbir şey dışında yeterince kanıta sahip değildir.

Bu sebepten dolayı insanlığın aslında bu kadar fazla kesin hükme varmasının ve sorgulamamasının bir anlamı yoktur. Ancak bu uyumsuzluk süreci yine de insanlar tarafından kabul edilmez ve insanlar hayatlarını anlamlandırabilmek adına, etraflarını anlamlandırabilmek adına ve bazı şeyleri, örneğin ölümden sonrası hayat gibi olguları garanti altına alabilmek adına, yani bilmediği pek çok şeyi ve korktuğu pek çok şeyi anlamlandırıp garanti altına alabilmek adına kesin hükümler getirir.

Ancak işin en kötü yanı, kanatı olmayan veya keşfedilmemiş alanlarda kesin hükümler getirmek insanlar adına kesin bir eziyete dönüşecektir. Çünkü kesin hükümler getirilen ve sorgulanmayan şeyler en sonunda işe yaramadıkları zaman değiştirilmelerinde engellenirler. İşe yaramayan bir şeyin uygulanmaya devam etmesi ise insanlar için bitmeyen bir eziyete dönüşmeye başlar.