Bazı insanların hayattaki davranış usturlarına baktığımız zaman aslında herkese ihanet edebilecek bir halde olduklarını görürüz. Bunu ihanet etmek istedikleri için veya içlerinden böyle geldiği için yapmazlar. Bunu kimseyi karşılarına alamadıkları için yaparlar ve kendilerini oldukça kötü bir duruma düşürürler. Bazı insanlar vardır ki kimseyle çatışmak, kimseyi karşısına almak, kimseyi kaybetmek istemez. Bunları yaşamaktan çok korkarlar. Ve bu korkaklıkları onları günün sonunda satıcı, kalleş, düzenbaz bir insana da düşürür.
Davranışları bu yönde gitmeye başlar. Ve böyle insanlar ne yazık ki ilk adı en yakınlarına atarlar. Çünkü en yakınları, onlara en kolay affedebilecek kişilerdir. Bu yüzden, ilk kazık onlara gelir. Örneğin, en yakınında durduğu bir insan ile başka bir insan arasında bir çekişme yaşanmış olsun. Bu çekişmenin sonunda, korkak olacak kişi, kimseyi karşısına alamayacak olan kişi, olayı ırk pas etmeye çalışacak ve en yakınına yapılan saygısızlığa göz yumacak, hiçbir şey olmamış gibi davranacaktır.
Çünkü o, diğer kişiyi de karşısına almak istemiyordur. Ve en yakınındaki kişinin, bu yapılan saygısızlığı ve duyarsızlığı affetmesini umacaktır. Çünkü o, en yakınlıktır. İşte bu, bir nevi aslında kalleşliğin de doğasıdır. Kimseyi karşısına alamayan korkak insanlar, en sonunda en yakınlarını ateşe atarlar.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız