Herhangi bir şeyin değerini tahmin etmeye çalışırken, onun ölçülebilip ölçülemediğine bakarız ve ölçülebilen tüm kavramlara kolayca değer biçebiliriz. Örneğin, bir şeyin kaç tane olduğu veya kaç dereceye kadar dayanabildiği ısı ya mesela. Bunun gibi şeyler ölçülebilir. Ancak ölçülemeyen kavramlar da vardır. Yeteneği, maneviyatı bize anlatan kavramlar. Peki bu kavramlara da değer biçerek bir tahminde bulunmak mümkün olabilir mi? Yani şöyle düşünün, siz herhangi bir insan hakkında bir tahminde bulunacaksınız ve o insan hakkında tahminde bulunurken sadece ölçülebilen değerleri değil, ölçülemeyen değerlerini de kullanacaksınız.

Yani sadece o kişinin cebindeki parası, belki maddi varlıkları, belki o güne kadar kaç tane işte çalıştığı, kaç yaşında olduğu gibi ölçülebilir değerlerden de ziyade kişisel özellikleri, yetenekleri, güçlü ve zayıf olduğu alanlar gibi ölçülemeyen alanları da tahmininizin içine katacaksınız. İşte burada tahmin yaparken, olay kişisel yoruma kalacaktır. Peki bu kişisel yorumun önüne nasıl geçebiliriz? Aslında, burada kişisel yorumun önüne geçip, olayları şekillendirebilmek için, insan doğasını bilmemiz gerekecektir. Yani şöyle düşünün, diyelim ki bir bireyin yeteneği var.

Bu birey, çok iyi bir konuşmacı olsun diyelim. Peki, çok iyi konuşmacı olan bu bireyin yeteneğini nasıl düşürebilirsiniz? Belki birey aç kalırsa, belki yediği bir şeye dokunursa, belki hastalanırsa, konuşma yeteneği düşecektir. O zaman, ölçülmeye değecek olan bir şey de kalmayacaktır. Bunun gibi düşünün. Herkes aç kalabilir, herkes hastalanabilir. Herkesin başına kötü bir şey gelebilir. Ölçülebilir değerleri azaltarak, onları tahmini kolay hale getirebilirsiniz. Sonuçlarını tahmini kolay hale getirebilirsiniz. Ve böylece ölçülemeyen kavramlara da tahmini değer biçmiş olabilirsiniz.