PAPAĞAN İLE GÜLYAĞI SATICISI
Satıcının çok güzel konuşan, söyleneni taklit eden, herkesin sevdiği bir papağanı vardı. Satıcı dükkanda değilken dükkanı beklerdi.
Birgün yine satıcı dükkanda değilken fare kovalayan bir kedi ansızın dükkana girdi ve papağanın aklı başından gitti. Hangi yöne uçacağını şaşırdı. Bu sırada raftaki gülyağı şişelerini devirdi, kırdı. Hertaraf cam kırıkları ve yağ ile doldu.
Dükkana gelip ortalığı gören satıcı papağana çok kızdı. Başına vuruverdi. Papağan konuşamaz oldu. Başındaki tüyler döküldü. Satıcı papağanı günlerce konuşmayınca çok pişmanlık duydu. Dualar etti, sadakalar verdi ama nafile. Papağanı susup kalmıştı.
Aradan epey zaman geçmişti. Birgün dükkana saçını sakalını traş etmiş bir derviş geldi. Papağan onu görünce hemen atılıp, dervişe 'Ne o, sen de mi benim gibi gülyağı şişelerini devirdin?' diye sordu. Kendi haliyle dervişi kıyas etmesi etraftakileri güldürdü.
SONUÇ; KIYAS ile hüküm vermek yanlış sonuçlar doğurur.
Görünüş aynı ama anlam farklıdır. Herkesi kendi nefsiyle kıyaslayanlar gülünç duruma düşerler.
İki arı da aynı yerden besin alır ama birinde bal birinde zehir olur.
İki kamış aynı yerden su alır ama biri şeker kamışıdır diğerinin içi boştur.
Peygamberimiz için de bizim gibi insan dediler ama aradaki muazzam farkı anlayamadılar.
Karşınızdakini kendiniz gibi sanmayın. Sağlıkla, hoşçakalın.
Yorumlar
Önemli bir konuyu güzel bir mizahla anlatan harika bir hikaye
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız