Bugün oldukça övülen bir yaşam tarzı. Canın ne isterse onu yapabilmek. İstediğin şeyi o anda yapabilmek, yaşayabilmek. Gidebilmek, yiyebilmek, içebilmek, eğlenebilmek. Canın ne istiyorsa onu yapabilmek. Ancak bunun bir insana, kendisine ya da topluma faydası düşünüldüğünde aslında bu son derece faydasız bir yaşam tarzı, yaşama bakış açısı. İnsanı sadece kendi hazları için yönlendiren, kendi anlık keyifleri için yönlendiren bir bakış açısı. Böyle bir bakış açısına sahip olarak yaşamak kesinlikle insana dışarıdan cazip gelecektir.

Çünkü bugün insanların pek çoğu yapmak istediği şeyleri yapamaz durumdalar. Ve her zaman için bu böyle olmuştu. İnsanlık tarihi boyunca böyleydi. Canın istediğiyle, istediği zaman yapabilen çok az sayıda insan olmuştur toplum içerisinde. Belki yüzde iki, belki yüzde üçlük bir kesim. Tabi bu hayat tarzı günümüzde özendirilebilir ama herkes bu hayat tarzının peşinde koşup, herkes bu şekilde yaşamaya çalışırsa karşımıza çıkacak tablo aslında toplumu ve medeniyetin bir şekilde ya çöküşe gitmesidir ya da medeniyetin şartlarının belli noktalarda artık durma aşamasına gelmesidir.

Çünkü herkes canını istediği şeyi yapmanın peşinde koşarsa, istenmeyen işleri yapacak kimse kalmayacaktır. Veyahut da istenmeyen işleri de geçtim, herkes anlık hazlarının peşinde koşarsa, medeniyeti ilerletecek işleri yapacak insanlar da ortada olmayacaktır. Bu aslında uzun vadede hem medeniyet ve toplum için hem de bireyin kendisi için son derece zararlı bir yaşam tarzıdır.