Umutsuz durumlar hayatımızın bazı dönemlerinde karşımıza çıkabilir. Yani bir çare göremediğimiz ve bir kayıp yaşamamızın neredeyse kesin olacağı o karanlık anlar. Peki böyle bir durumda bekleyip gidişata razı olmak mı daha doğrudur, yoksa beklemeyip harekete geçmek mi? Şunu söyleyebilirim ki, umutsuz bir durumda harekete geçmek bile sizi kurtaramayabilir. Ama harekete geçmenin avantajı, harekete geçmemeye kıyasla belki bir çıkış yolunun açılma ihtimalinin ortaya çıkması durumudur.
Yani durum ne kadar umutsuz olursa olsun, eğer beklerseniz o zaman kaybetmeniz kesindir. Ama beklemezseniz bir kapı açılabilir. Umutsuz anda beklemek, kaybetmektedir. Yenilgidir. Bazense umutsuzluğun tanımı nasıl kendimize sormamız gerekir? Yani sizin umutsuzluk gördüğünüz yerde başka birisi için durumu o kadar umutsuz olmayabilir. Çünkü o kişinin bir fikri olabilir. Ve eğer başkasının umut gördüğü yerde siz umutsuzluk görüyorsanız ve harekete geçerseniz, o sizin göremediğiniz çözüm belki karşınıza çıkar.
Ve sizin göremeyip o başkasının gördüğü çözümü karşınıza çıktığında, uyguladığınızda bir bakmışsınız, bu umutsuz görünen durum ortadan kalkıvermiş. Yani umutsuz görünen durumlarda bile, en kötü durumlarda bile harekete geçip bir şeyler yapmak için çabalamak son derece önemli bir davranış olacaktır. Kişinin özellikli kendisi için.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız